Buffy the Vampire Slayer - 1992 (Vampir Avcısı Buffy)

KÜNYE 
Yönetmen: Fran Rubel Kuzui 
Senaryo: Joss Whedon 
Oyuncular: Kristy Swanson, Donald Sutherland, Luke Perry, Rutger Hauer, Paul Reubens 
Ülke: Amerika 
Yıl: 1992 
Süre: 86 dakika 

Puan:    @IMDb

Sakızın var mı?

Buffy (Swanson), sıradan bir genç kızdır. Liseye gider, bol bol alışveriş yapar, ponpon kız takımı için çabalar, randevulara gider... Bir de garip rüyalar görür. Vampirlerle savaştığı bir geçmişten gelen rüyalar. Ama o önemsemez. Bir gün Merrick (Sutherland) adında bir adam gelir ve kendisinin vampirlerle savaşmak için seçilmiş olduğunu söyler. Buffy doğal olarak inanmaz buna, hem zaten okul balosu gibi daha önemli planları vardır. 

Merrick onu inandıracaktır.

Söylemek gerekir ki, Buffy the Vampire Slayer tam olarak bir B Film değil. Harika bir kadrosu olan, kendi içinde çok iyi esprilere sahip bir "başka" film. Fakat burada, B Film kategorisine daha yakın.

Dizisinin harika olduğunu biliyoruz, elbette ilk sezona sabredebilmek koşuluyla. Peki film nasıl?

Daha iyi. Yani, kendi alanında. 

Buffy'nin istekleri basittir. Mezun olmak ister. Christian Slater ile evlenmek ister. Kariyer olarak ise "alıcı" olmak ister. Para akışını sağlayabilirse zor da bir meslek değildir hani. Fakat Merrick tam tersi şeyler söyler. Dünyanın kaderi gibi. Geceleri mezarlıklarda buluşmak gibi. Vampirler, ölüm, tahta kazıklar... Alışıldık şeyler yani. Vampilerin ortaya çıkıp bir kaç genci dönüştürmesi Buffy'i ikna için yeterli olacak; fakat bu durum vampir kral Lothos'u (Hauer) kızdıracaktır. Evet, Rutger Hauer de var.

Konu hakkında söylenecek fazla şey yok görüldüğü gibi. Klasik bir gençlik filmi; güzel kızlar, yakışıklı erkekler, aşk, komedi, biraz da macera. Ekstramız vampirler. Bunlarla beraber filmin kendi içindeki esprileri, Swanson'un yerinde mimikleri ve tonlamaları, Reubens'in harika karakteri Amilyn, filmi "klasik gençlik filmleri"nden üst seviyelere taşıyor. Swanson ile Perry'nin yakaladığı uyum da görülesi. 

Ek olarak genç ve her daim güzel Hilary Swank ve genç bir David Arquette'de var. Gerçekten, daha ne olsun?

Carrie'nin (yeniden çevrim olandan değil, güzel olandan bahsediyorum) muhteşem hesaplaşma sahnesinden biraz az muhteşem finaliyle -ama çok benzer- görülmeyi hakeden bir yapım Buffy the Vampire Slayer.