9 Mayıs 2015

La jetée - 1962 (The Pier - İskele)

KÜNYE 
Yönetmen: Chris Marker 
Senaryo: Chris Marker
Oyuncular: Davos Hanich, Hélène Chatelain, Jean Négroni 
Ülke: Fransa 
Yıl: 1962 
Süre: 28 dakika 

Puan:    @IMDb

Adam acı çekiyor. Onlar devam ediyor.

Bu bir film değil. Bir fotoroman. Ya da filmin kendi deyimiyle "un photo-roman".

Bilmediğimiz bir zamanda III. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Sonuçlar facia olmuştur; yeryüzünde yaşam yoktur artık. İnsanlar yeraltına sığınmışlardır ve bir çare aramaktadırlar. Bu ise zaman yolculuğudur; hem geçmişe, hem geleceğe. Bu deneylere dayanabilen pek fazla insan yoktur, ama biri vardır ki, çocukluğunda şahit olduğu bir olay yüzünden o dönemle bağı çok yüksek olan, o deneyler için aranan kişidir.

Şimdilerde dizisi de çekilen Twelve Monkeys filminin kısa hali La jetée. Yönetmen ve senarist Chris Marker'ın elinden çıkma, kusursuz bir yapım. 

Dediğimiz gibi bu bir fotoroman. Biz sadece fotoğraflardan anlara bakıyoruz, unutulmaz bir müzik bize eşlik ediyor ve anlatıcımızın (Négroni) sesi bize yol gösteriyor. Ancak şahit olduğumuz her bir fotoğraf karesi başlı başına birer şaheser. Ortamı hazırlayan ise müzik, tam olarak o an ne hissetmeniz gerektiğini fısıldayan bir ses adeta.

Adam (Hanich), çocukken, barış zamanında ailesiyle gezmeye gittiği iskelede bir kadın (Chatelain) görür. Hem kadın, hem de o an yaşadığı bir olay, o günü unutulmaz kılar. Bu olay sayesinde o güne kolayca geçebilmektedir; geleceğe geçmesi de rahat olacaktır. Bu sayede kaynak getirebilecektir şimdiki zamana, amaç budur. Hesapta olmayan tek şey, Adam'ın çocukken gördüğü Kadın'a aşık olacağıdır. 

Kadın'ın da O'na.

Tüm insanlar yeraltında, mutsuz, umutsuz, aç, korkmuş; ölmek daha iyi. Yine de çabalayan bir grup var. motivasyonları belirsiz, daha çok kötü gibiler. Heykeller her yerde. Ama bakan olmayınca çamur yığınından farksızlar. 

Adam'ı geleceğe gönderirler bu sefer. Oradan bir enerji kaynağı almayı başarır. Döndüğünde kendisini kötü bir sürpriz beklemektedir; infaz. Yardımına "gelecek" gelir. İsterse eğer, Adam'ı yanlarına alacaklardır. Adam istemez. Ne olursa olsun, savaş ya da ölüm, açlık ya da hastalık, geçmişe, Kadın'a gitmek ister. Onunla biraz daha yaşamak ister. İnsanların insanlığını unuttuğu şimdide, o aşkı seçer. Dileği kabul olur, geçmişe gider. 

Çocukken unutamadığı o güne gitmiştir. "Çocuk halim de burada bir yerde olmalı." diye düşünür. O sırada Kadın'ı görür. Koşar...

Harika fotoğraflar ve en az fotoğraflar kadar harika müzikler eşliğinde geçen bir 28 dakika. Fotoroman hali sabit, ama biraz belgesel yanı da var. Bu haliyle eşssiz bir yapım. Sadece bir sahne hareketli. Tüm korku anında, o kadar yıkımın arasında bir tek sahnede, tek kişide "hayat" var. Bize kucak açan doğanın insandaki karşılığı, hayat veren Kadın'da.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder