Dekalog, trzy - 1989 (The Decalogue, 3 - On Emir, 3)

KÜNYE
Yönetmen: Krzysztof Kieslowski
Senaryo: Krzysztof Kieslowski, Krzysztof Piesiewicz
Oyuncular: Daniel Olbrychski, Maria Pakulnis
Ülke: Polonya
Yıl: 1990
Süre: 56 dakika 

Puan:    @IMDb

Sebt gününü takdis etmek için onu hatırında tutacaksın. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün efendin Rab'e Sebttir. Sen ve oğlun ve kızın, kölen ve cariyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı.

Taksi şoförü Janusz (Olbrychski) eve noel baba kılığında ve elleri hediye dolu döner; çünkü o gün noel arifesidir. Teyzesini bakım evinde ziyaret eden Ewa (Pakulnis) ise Janusz'un eve varmasından bir süre sonra onu ziyaret eder; çünkü, söylediğine göre, kocası kaybolmuştur ve yardıma ihtiyacı vardır. Janusz'un önünde iki seçenek vardır; ya bu kutlu günde geceyi ailesiyle beraber hakkını vererek kutlayacak ya da 3 yıl önce yasak bir ilişki yaşadığı bu kadının yardım çağrısına kulak verip tüm gecesini kayıp kocayı arayarak geçirecek.
 
Dekalog serisinin bu 3. bölümü tek bir emir üstüne değil; "Zina etmeyeceksin." ve "Komşunun evine tamah etmeyeceksin, komşunun karısına, yahut kölesine, yahut cariyesine, yahut öküzüne, yahut eşeğine, yahut komşunun hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin." emirlerini de kapsıyor. Zaten, Dekalog bir seri olarak her bölümü bir tek emire ayırıp sırayla onları izleyen bir seri değil. Bazı bölümlerde tema belli belirsizken, kiminde ise birden fazla olabiliyor.

Janusz yardım etmeyi kabul ettikten sonra, çiftimiz hastanelere, alkoliklerin bulunduğu merkezlere ve hatta tren istasyonlarına giderler. İlişkileri bir sonuca ermeden bittiği için aralarında bir gerilim vardır. Sözleri birbirlerini suçlarcasına sert çıkar. Ama bunu yapma sebepleri kızgınlıkları değil, kırgınlıklarıdır; yaşayamadıkları şeylere karşı üzgünlükleridir. 

Kayıp eşi aramak üzere çıktıkları yolda kızgınlık, kırgınlık, öfke, yalan, sevgi ve yasak bir ilişkidir üstesinden gelmeleri gereken. O yüzdendir zaten Ewa'nın kocası hakkında Janusz'a yalan söylemesi ve o yüzdendir Janusz'un bu yalanları bildiği halde ses çıkartmaması. İkisi de bir kapanış istiyorlardır. Bu kutlu günü, belki de o şekilde kutlu kılacaklardır. 

Ewa, gördüğü bir ceset sonrası ağlamasını, cesedin Janusz'a ait olmamasına bağlıyor. Sebebi Janusz'tan nefret etmesi değil; ölüm bile onun için bir kapanış çünkü. Sona erdirememiş olmak içini yiyip bitiriyor. Janusz da ailesine ne kadar bağlı olursa olsun, gece boyu ailesini aramıyor, ne düşüneceklerini merak etmiyor. Belki de o anlık, sorunları gözüne daha önemli geliyor.

Pencereler aracılığıyla, içeriden ya da dışarıdan, başka hayatlara şahit olduğumuz bu bölümün en zayıf yanı, maalesef ki başrol oyuncularımızın oyunculukları. Özellikle Pakulnis, bir türlü izleyicide bir duygu oluşturamıyor, olumlu ya da olumsuz.