14 Mayıs 2015

Shadows - 1959 (Gölgeler)

KÜNYE 
Yönetmen: John Cassavetes 
Senaryo: John Cassavetes 
Oyuncular: Ben Carruthers, Lelia Goldoni, Hugh Hurd, Anthony Ray 
Ülke: Amerika 
Yıl: 1959 
Süre: 81 dakika

Puan:    @IMDb

Burası, hayatlarında sevgi olmayan seks yoksunu kadınlara göre bir yer. Ukala profesörlerin yeri.
Cassavetes'in ilk yönetmenlik deneyimi; Amerikan sinemasını kökünden değiştiren, kısmi senaryoya dayalı, başrolünde jazz müziğin yer aldığı doğaçlama bir film.

Ben (Carruthers), 2 arkadaşıyla beraber aylaklık etmeyi seven işsiz bir müzisyen; Lelia (Goldoni) naif ve hayattaki yerini arayan, Ben'e göre aklı başında olan edebiyat meraklısı kızkardeş; Hugh (Hurd) bu ikilinin otoriter ve aklı başında, fakat ırkı sebebiyle hakettiği işleri alamayan müzisyen abileri. Ben ve Lelia'nın deri renklerinin abileri Hugh'e göre açık olması, çokça beyaz sanılmalarına sebep olmaktadır; bu da ırkçılığın dorukta olduğu 50'lerde hayatlarında beklenmeyen problemlere sebep olmaktadır. 

Cassavetes'in oyunculuk sınıfından gönüllülerle beraber 16 mm el kamerası ile çektiği bu film bol grenli, bol montajlı, bol senkronizasyon sorunlu harika bir film. Sokakta bir sahneyle başlar, sokakta biter. Öyle ki film bittiğinde karşımıza çıkan sorunlardan ancak biri halledilmiştir; aynı hayat gibi. Biri bitmeden bir diğeri gelirken her seferinde bir tane.Temel sorun ırkçılık gibi görünse de, film aşka, dostluğa, kardeşliğe, müziğe, paraya ve parasızlığa, ikili ilişkilere dair problemlere de yer veriyor ama ne birine bir çözüm sunuyor ne de birini diğerlerinden daha öne çıkartıyor. Lelia, Hugh ve Ben üzerinden giden 3 farklı hikayenin tek ortak noktası ise bu karakterlerin kardeş olması.

Ben sorunlarını içki ve kızlarla çözmeye çalışır, ancak içtiği biraların parasını dahi ödeyemeyen sorumsuz bir genç. Tüm vaktini arkadaşlarıyla dolanarak geçiriyor. Müze sahnelerinde, içinde daha büyük şeyleri sakladığını anlayabiliyoruz ama yine de hayatında değişime bir yer yok. Daha doğrusu, o yönde bir isteği yok.

Lelia, 20 yaşında ilk cinsel deneyimini yaşayan ve bu tecrübeden ve hemen ardından yaşadıklarından büyük yara alan kırılgan bir kız. Ben gibi olmak istemiyor; Ben gibilere tahammülü yok, o yüzden çabalıyor. Ama içinden atamadığı bir korkusu var, "Ya potansiyeline erişemezse?". Lelia dönemine göre farklı bir karakter. Toplumun kadına yüklediği rolleri kabul etmeyen, dilediği gibi yaşayan birisi.

Hugh ise her işine karışan menajeriyle ayakta durmaya çabalayan, ailesine göz kulak olan, sorumluluklarının bilincinde bir abi. Lelia'yı da Ben'i de çok seviyor, ama Lelia kendisini biraz daha çok seviyor. Çabaları ve hırsıyla Lelia'nın tam olarak olmak istediği kişi.

Arka planda Manhattan. Her ırktan insanıyla akıp giden, yaşayan bir yer. Oradaki kimse yaşamıyor, herkes gelip geçiyor. Aynı kahramanlarımız gibi. Hepsi birer gölge; gerçek olan tek şey Manhattan.

Doğaçlama sahneler ve bazı zorunlu montajlar çok göze batıyor filmde. Bazen oyuncunun teklediğini, düşündüğünü, takıldığını görüyoruz. Diğer oyuncu devreye girip yardım ediyor hemen. Cassavetes'de montajlarla bu sıkıntıları şartlar dahilinde aşabilmiş. Fakat bunlar filmi  kötü yapmıyor, aksine, çekilmiş en samimi filmlerden biri yapıyor. Özellikle atılan her kahkaha gerçek, belki de bir filmde görebileceğiniz en gerçek kahkahalar. En doğal oyunculuk Goldoni'den gelmiş, kardeşleriyle olduğu her sahnede hem çok doğal, hem de tatlı. Film boyunca süregelen trompet soloları ise harika. En başta da dediğim gibi, başrolde müzik var ve müzik bu filmin yıldızı.

40000 dolar gibi bir bütçeyle çekilen bu film, À bout de souffle Fransız sinemasına ne yaptıysa aynısını Amerikan sinemasına yapmış bir yapım. İkisi de doğaçlama yanları -Shadows'ta daha baskındır- çekim yöntemi ve montaj yöntemleri ile -jump cut- benzer filmler olduğunu söylemek mümkün; burada ikisinin de aynı dönemlerde çekilmeye başlandığını eklemek gerek. Birbirlerinden etkilenme gibi bir durumları yok.

Filmin günümüz izleyicisine garip ya da başarısız gelebileceğini eklemeden önce, Cassavetes ve eşi Gena Rowlands'ın birer sahnede göründüğünü ekleyelim ve bu sahneleri keşfetmeyi de okuyucuya bırakalım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder