Dekalog, dwa - 1990 (The Decalogue, 2 - On Emir, 2)

KÜNYE
Yönetmen: Krzysztof Kieslowski
Senaryo: Krzysztof Kieslowski, Krzysztof Piesiewicz
Oyuncular: Krystyna Janda, Aleksander Bardini, Olgierd Lukaszewicz 
Ülke: Polonya
Yıl: 1990
Süre: 57 dakika 

Puan:    @IMDb

Rab'ın ismini boş yere ağıza almayacaksın. 

Savaş zamanı tüm ailesini yitirmiş yaşlı bir doktor (Bardini), küçük bir dairede yalnız yaşamaktadır. Eviyle ilgilenmeye gelen kadınla konuştuklarımızdan öğrendiğimize göre hala geçmişin acılarını, yaşadıklarını ve yaşayabileceklerini yanında taşımaktadır. Komşusu Dorota (Janda), doktorun çalıştığı hastanede yatan kocası Andrej'in (Lukaszewicz) durumu hakkında kesin bilgiler istemektedir. Çünkü bir ikilemde kalmıştır...

Dekalog serisinin bu ikinci bölümünde, bir yandan etik üstünde dururken, diğer yandan da bilinçli ya da  bilinçsiz olarak tanrı rolünü/güçlerini yüklediğimiz durumların anlamsızlığına değiniyor. Her şeyin sonunda cevabı yine "Tanrı." olarak veriyor.

Dorota'nın ikilemi basittir. Kocası dışında aşık olduğu bir adam daha vardır ve kocası ile ne kadar isterlerse istesinler sahip olamadığı çocuğa, bu diğer adamdan hamiledir. Dorota, eğer kocası yaşayacaksa kocasıyla olabilmek için çocuğu aldıracak; eğer yaşamayacaksa diğer adamla beraber olabilmek için çocuğu doğuracaktır. İki kişiye de aşık olduğundan, kocasını her ne kadar seviyor olsa da, iki durumdan da etkilenecek görünmemektedir.

- Tanrıya inanıyor musunuz? 
- Bir Tanrı var, sadece bana yetiyor.

Doktor, bu soruyu yanıtlayamaz. Kesin bir cevabı yoktur. Ailesini kaybetmiş ve bu da yetmezmiş gibi her gün ölüler ve ölümlerle uğraşan biri olarak bu sorudan rahatsız olur. Karşısındaki kişi, ağzından çıkacak bir tek kelimeye göre bir cana kıyacaktır.

İlk bölümle yine aynı mekanda geçiyor Dekalog, dwa. Önceki bölüm gücünü durumlardan alırken, bu sefer gücünü karakterlerden ve keskin dönüşlerden alan bir hikaye sunmuş bize. Oyuncular, özellikle Janda kırılgan ve sorunlu bir ruh olarak, çok başarılı.

Dorota kendi sorunlarını çözmekten korkup topu başkasına atarken, nereden bilebilirdi ki karşısındaki insan da en az onun kadar kırılgan olsun?