18 Mayıs 2015

Faster, Pussycat! Kill! Kill! - 1965

KÜNYE
Yönetmen: Russ Meyer
Senaryo: Russ Meyer, Jack Moran 
Oyuncular: Tura Satana, Haji, Lori Williams, Sue Bernard, Paul Trinka 
Ülke: Amerika
Yıl: 1965
Süre: 83 dakika 

Puan:    @IMDb

Bayanlar baylar... Şiddete hoş geldiniz!

Varla (Satana), Rosie (Haji) ve Billie (Williams) heyecan arayan 3 striptizcidir. Araçlarına atlayıp hız yapmaya, macera aramaya çöle giderler. Burada rastladıkları genç çifte meydan okurlar; fakat işler çığırından çıkar ve Varla genç erkeği öldürüp, sevgilisi Linda'yı (Bernard) esir alır. Bir benzincide gördükleri ve tamirciden çok zengin olduklarını öğrendikleri bir baba ve oğulun peşinde çiftlik evlerine giderler. Çiftlik evinde sakat baba, kas yönünden güçlü ancak zihinsel yönden zayıf "Sebze" ve daha aklı başında görünen Kirk (Trinka) yaşamaktadır. Kahramanlarımızın soygun amacıyla yaklaştıkları ev sahiplerimiz hakkında bilmedikleri şeyler vardır; ve hepsi bir öğle yemeğinde ortaya çıkacaktır.

Meyer'den nasıl olmasını bekliyorsanız tam olarak öyle bir film Faster, Pussycat! Kill! Kill! Ancak düşündüğünüz kadar çıplak değil, hatta çıplaklıkla alakası bile yok. 
Biliyorum, büyük hayal kırıklığı.

Kendi ayakları üstünde duran, istediği gibi davranan, istediğiyle aşk yaşayan, şiddet düşkünü kadınları anlatıyor Meyer. Tam anlamıyla feminist bir film. Bond, Hammer gibi karakterlerin cinsiyet ve hukuk karşısında durdukları nokta olarak tam zıttı kahramanlarımız var. Meyer, lezbiyen teması da olmazsa eksik olur diye düşünmüş olacak ki onu da eklemiş. Zaten Varla gibi geçinmesi zor bir karakterle takılmak için aşık olmaktan daha azı yetersiz kalır.

Film her ne kadar feminist öğelere sahip olsa da, kadınların kıyafetleri, hareketleri ve söyledikleri her şey erkeklere yönelik. Kurdukları tüm cümleler çift anlamlı. Ancak diyaloglar için anlamlı demek zor; yönetmen olarak stilize bir iş çıkartmış olsa da Meyer, diyaloglar konusunda vasatı aşamıyor. Hikaye de gidip gelen bir tempoya sahip, beklendiği gibi de bitiyor; ancak son ana kadar belli bir temponun altına inmemeyi de -garip biçimde- başarıyor.

Kadınlarımız film boyunca suda, yerde, çölde, toz toprak içinde hem birbirleriyle, hem de erkeklerle kavga ediyorlar. Kimi zaman üstte, kimi zaman altta; Meyer'in hedef kitlesinin tam olarak istediği şeyler. Elbette Varla'nın sadece Dünya'yı Kurtaran Adam filmindeki muhteşem antremanla çalıştığı belli olan, "hıya hıya" sesleri eşliğinde bazı şeyleri kesermişçesine uyguladığı dövüş stili arada dikkati dağıtmıyor değil. Bu stilin insanları nasıl olup da öldürdüğü ise 50 yıl sonra bile merak konusu.

Sakat ev sahibinin, Pelin Karahan öncülü -ve büyük ihtimalle çok uzaktan akrabası- Linda'ya olan özel ilgisi -elbette sebebi açıklanıyor-, Sebze'nin insan üstü gücü ve tren korkusu -elbette sebebi açıklanıyor-, çölde başlayıp çölde biten absürt meydan okumalar ve final kapışmasıyla harika bir seyirlik sunuyor Faster, Pussycat! Kill! Kill!

Eğer karakterlerin onca cinayete rağmen neden inatla Varla'ya karşı çıktığını -sonuçta ha bir eksik, ha bir fazla- çok da kafaya takmazsanız, bu kült eseri görmeniz kendinize yapacağınız büyük bir iyilik olacaktır.

Bunu söylerken büyüklüğün de göreceli olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder