27 Mayıs 2015

The Killing of a Chinese Bookie - 1976 (Çinli Bir Bahisçinin Ölümü)

KÜNYE 
Yönetmen: John Cassavetes 
Senaryo: John Cassavetes 
Oyuncular: Ben Gazzara, Seymour Cassel 
Ülke: Amerika 
Yıl: 1976 
Süre: 135 dakika 

Puan:    @IMDb

Babam derdi ki, hayatta en güzel şey güzelce sıçmaktır.

Cosmo Vittelli (Gazzara) yaptığı işi çok önemli gören ve ondan çok memnun olan bir striptiz kulübü sahibidir. Bir gün, düzenli müşterilerinden Mort (Cassel), Cosmo'yu kendi sahip olduğu bir kumarhaneye davet eder. Cosmo ilk ziyaretinde 23000 $ borçlanır. Ödemeye niyeti olsa da parası yoktur. Buna karşılık olarak alacaklılar bir teklif sunar; Çinli bir bahisçiyi öldürmesini.
 
Cassavetes'in çekimden yıllar önce Martin Scorsese ile beraber geliştirdiği bir hikayeye dayanıyor film. Cassavetes yönetmen olarak yine çok iyi bir iş çıkarmış; elimizde ganster klişelerinin sınırlarında gezen stilize bir kara film var. Fakat filmin süresiyle ilgili problemler yaşanınca, 1978 yılında bir de 27 dakikalık sahneyi çıkartıp, bazı yerleri de yeniden sıralayıp 108 dakikalık bir versiyon sürmüş piyasaya. Yavaş akan filmlerle ilgili bir problemim olmasa da, bir suç filmi izlemek isteyenlere 78 versiyonunu, Cassavetes sinema diline aşina olanlara veya başlamak isteyenlere 76 versiyonunu tavsiye ederim. Bana kalırsa iki versiyon da görülmeli, 76 versiyonu her ne kadar uzun olsa da duru anlatımın çok harika bir örneği; diğer tüm Cassavetes filmleri gibi.

Tamamıyla kişisel bir yapım The Killing of a Chinese Bookie. Cosmo, Cassavetes'in ta kendisi hatta. Gazzara karaktere girmeye zorlanırken Cassavetes tüm filmin aslında bir metafor olduğunu ve hayallerimizi elimizden almak isteyen insanları anlattığını söylemiş ve ağlamaya başlamış. Gazzara o an Cassavetes'i canlandırdığını farketmiş. Zaten izlerken de, Cosmo'nun konuşma tarzında ve mimiklerinde -özellikle gülümsemesinde- Cassavetes'i görmek mümkün. Film bu yönüyle harika bir karakter çalışması ve Gazzara burada tebrikleri hakediyor.

Cosmo kontrolü elinden bırakmayan bir karakter. Şovların içeriğini, kimlerin çıkacağını ve hangi parçaların söyleneceğini kendisi belirliyor. Bunu da dile getirmekten asla bıkmıyor. Striptiz kulübü, hayatta gurur duyduğu tek şeyi. O yüzden çalışanlarına da çok anlayışlı davranıyor, o kulübün içindeki herkesle bir bütün olabildiğinin farkında; kim yönetiyor olursa olsun. Bununla beraber, tamamen stil sahibi bir insan. Her davranışında klas var, kumar oynamaya giderken yanında götürdüğü dansçı kızlara davranışlarında bunu çok net görebiliyoruz

Striptiz kulübü ise sanırım şu an eşini göremeyeceğimiz bir yer. Düşünün ki -elimizdeki örnek kadınlar olduğundan- kadınları görmeye bir bara gittiniz. Ama tuhaf makyajlı şişman bir adam çıkıp bazı şeyler anlatmaya ve şarkılar söylemeye başlıyor. Kadınlar da etrafında dans ediyor ve şarkı bitince üstlerini değiştirmeye gidiyorlar. İşte Cosmo'nun kulübü, The Crazy Horse West, tam olarak bu konsepte dayalı. Şişman adamımız Mr. Sophistication bizi Paris'e, Asya'ya, hatta hayallerimizin ötesine götürüyor. Filmin en ilginç karakterlerinden birisi -hatta en ilgi çekici karakter- kesinlikle Mr. Sophistication.

Striptiz gösterilerini de tamamen gösteriyor bize Cassavetes, o dönemde bu işlerin nasıl yürüdüğüne dair bir bakış atabilmek açısından dahi değerli bir yapım var elimizde. O sahnelerde tam bir kapışma hakim, dansçı kızlar ve Mr. Sophistication uğruna büyük emekler harcadıkları sanatlarını gösterebilmek için çabalarken, bağıra çağıra bir şeyler söyleyen müşterilerin tek istediği biraz çıplaklık.

Bir de tüm bunlardan uzakta, kulüp kapısında gururla dikilen Cosmo var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder