Yönetmen: Stuart Gordon
Senaryo: H.P. Lovecraft, Dennis Paoli, William Norris, Stuart Gordon
Oyuncular: Jeffrey Combs, Bruce Abbott, Barbara Crampton, David Gale
Ülke: Amerika
Yıl: 1985
Süre: 104 dakika
Puan:
@IMDbWest... Herbert West...
Dr. Herbert West (Combs) elinde büyük bir güç tutmaktadır; ölüleri tekrar hayata döndürebilme.
Lovecraft'ın hikayesinden uyarlama bu film, korku-komedi janrının en güzel örneklerinden biri. Aradaki dengeyi çok güzel tutan, '80ler korkuları hayranlarını da, gore sineması severleri de tatmin edecek bir yapım.
Filmimiz, İsviçre'den dramatik bir sahneyle açılır. West'i bir doktoru öldürmekle suçlarlar fakat o, "ona hayat vermiştir". Ardından Amerika'ya döneriz. Burada başarılı bir tıp öğrencisi olan Dan (Abbott) dekanın kızı Megan (Crampton) ile aşk yaşamaktadır. Ancak bu durumu sır olarak saklarlar, çünkü ortaya çıkması durumunda dekan, Dan'e hayatı zindan edecektir. Kendisine ev arkadaşı arayan Dan'in kapısını Amerika'ya yeni gelmiş olan West çalar. Ev arayan garip, ukala, kendini beğenmiş ve genel anlamda ters bir insan olan West'i Megan'ın gözü tutmasa da, zor zamanlar yaşayan Dan, nakit parayı görünce West'i ev arkadaşı olarak kabul eder.West genelde bodrumdaki laboratuvarından çıkmayan, evde kimseyle konuşmayan bir insandır; neredeyse varlığıyla yokluğu birdir ve kimse onun işine karışmaz. Ta ki evin kedisi ortadan kaybolup, cesedi West'in laboratuvarından çıkana kadar.
Combs'un korku filmlerinde görmeye pek alışık olmadığımız iyi oyunculuğu, maalesef diğer oyuncular tarafından yalnız bırakılıyor. Combs, West rolünde gerçekten gizemli, tuhaf ve tekinsiz bir have vermeyi çok iyi başarıyor. Dönem göz önüne alındığında, efektler ve makyajlar başarılı diyebiliriz. Yaratıcılıklarını güzel ve pratik biçimde kullanmışlar, takdire şayan. Elbette bir arka plan hikayemiz yok. O garip görünümlü yeşil diriltme sıvısı hangi aşamalardan geçerek son halini aldı, bilmiyoruz. Karakter olarak değişimi ve gelişimi en göze çarpan isim Dr. Hill (Gale). Sınıfta, tüm öğrencileri önünde West'in aşağılamalarına maruz kalan, arkadaşının kızı Megan'a aşık, hırslı ve yeri geldiğinde hırsızlık yapmaktan da çekinmeyecek bir karakter; filmin ortalarında tamamen delirip bambaşka bir hal alıyor. Dr. Hill'in bu değişimiyle de zaten temposunu düşürmeyen film, tempoyu iyice yükseltip, tam anlamıyla deliliğin hakim olduğu bir finale doğru yol alıyor.
Özellikle çok tuhaf bir -konuyu ele vermemek için burada söylemediğim- girişimle akıllardan çıkmayacak olan bu güzel film, en azından bir kez olsun görülmeyi hakediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder